Saturday, October 21, 2006

ABD VE BAZI AVRUPA ÜLKELERİNDE CEZA MUHAKESİ KANUNU İLE İLGİLİ UYGULAMALAR

ABD VE BAZI AVRUPA ÜLKELERİNDE CEZA MUHAKESİ KANUNU İLE İLGİLİ UYGULAMALAR

İNTERPOL-EUROPOL-SİRENE DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Bu çalışma CMK uygulamalarının diğer bazı ülkelerde nasıl olduğuna dair bir fikir edinme amacıyla Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Bedri ERYILMAZ ile hazırlanan ve 03-04.03.2005 tarihleri arasında Fransa’nın Lyon şehrinde gerçekleştirilen 1.İnterpol Başkanları Toplantısında İnterpol-Europol-Sirene Daire Başkanı Doç. Dr. Süleyman IŞILDAR tarafından ilgili ülke İnterpol Başkanlarına elden dağıtılan anket soruları ve bu sorulara verilen yanıtların tercümesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede yöneltilen toplam 13 soru ve bu sorulara ABD, Almanya, Belarus, Danimarka, İngiltere, İrlanda, Portekiz ve Romanya’da alınan cevaplar şu şekildedir.

ANKET SORULARI

1- Polisin olay tanıklarını dinleme ve ifadelerini alma yetkisi var mıdır?

2- Polisin üst araması yapabilmesi için Savcıdan izin alması gerekli midir?

3- Daha detaylı tahkikat yapılabilmesi için olay sanığı, olay yerine götürülebilir mi?

4- Tutuklama yapıldıktan hemen sonra sanık savcı tarafından alınır mı?

5- Avukatın sorgulamadan önce, sonra ve sorgulama sırasındaki rolü nedir?

6- Organize suça yönelik bir sorgulamaya başlamadan önce Avukatın belirli bir süre sanığı görmesinin engellenmesi mümkün müdür?

7- Sorgudaki düzenin sağlanması açısından belirli olaylarda Avukatın sorgu odasının dışına alınması mümkün müdür?

8- Sanığın üyesi bulunduğu örgüte yardımcı olduğu şüphesi bulunan Avukatın reddedilmesi mümkün müdür?

9- Mahkeme tarafından hüküm verilen sanığın, bu hüküm verildikten sonra gözaltında tutulmasının prosedürü nedir?

10- 18 yaşının altındaki küçükler için özel bir prosedür bulunmakta mıdır?

11- Yasadışı şekilde elde edilen delillerin kabul yöntemleri nasıldır?

12- Organize suçlarda, Avukat, dava öncesi dosyayı tetkik edip ve bazı evrakların fotokopilerini alabilir mi?

13- Sanık tutuklanmasının hemen ardından ailesi ile görüşebilir mi? Bunun bir istisnası bulunmakta mıdır?

CEVAPLAR

ABD

Sanığın Avukat Tarafından Temsil Edilme Hakkı

Birleşik Devletler Anayasasının 6. değişikliğinde “tüm suç davalarında, suçlanan kişi savunması için avukatın yardımı hakkından faydalanır.” denmektedir. Hakim, 6 aydan fazla hapis cezası görebilecek yoksul sanıklar (avukat tutmak için mali gücü yetmeyenler) için devlet harcaması olarak avukat atamalıdır. Pratik bir iş olarak hakimler, hapis cezası olması ihtimali olan her suçtan sanık yoksullara avukat tayin etmektedirler. Yoksa hakim, temsil edilmeyen sanığa hapis gerektirmeyen bir ceza vermekle veya delilleri duyduktan sonra uygun olarak değerlendireceği bir cezadan daha kısa bir ceza vermekle bağımlı kalırdı.

Hakim normal olarak yoksul sanık için avukatı sanığın ilk duruşmasında tayin eder. Bir çok sanık için, ilk duruşma safhası suçlu bulunma ya da kefalet ödemedir.

Sanığın Eşit Olarak Temsil Edilme Hakkı

Birleşik Devletler Üst Mahkemesi, atanan avukat tarafından temsil edilen yoksul sanık ile kendi avukatlarını kiralayan sanıkların her ikisinin de eşit olarak temsili kuralını koymuştur. Fakat, eşit temsil tam temsil anlamına gelmemektedir. Burada birer örnek olarak itiraz mahkemelerinin reddettiği, sanıkların, kendilerine verilen cezanın iptali için avukatlarına karşı ileri sürdükleri iddialar bulunmaktadır:

-Önemli Bir Tanığın Mahkemeye Çağrılmasındaki Başarısızlık; temsil süresince kokain kullanmış olmak; ispatın sıkıntısıyla ilgili olarak hakimin jüriye yönelik yanlış talimatlarına itiraz etmedeki başarısızlık; iddia makamının tanıklarının karşılıklı kontrolleri sırasında delillerin sanığına zarar vermesine neden olmak; kendisinin masum olduğunu iddia eden sanık için mükerrer şekilde suçlu olduğunu kabul etmesi yönünde tavsiyede bulunmak ve devlet barosunun harcamalarını ödememek için avukatlıktan uzaklaştırıldığı sırada sanığı temsil etmek.

Diğer taraftan; avukatın yetersizliğine bağlı olarak suçlu bulunma kararının iptal edilmesine karar vermek içi şartlar şok edecek şekilde etkili olabilir. Hakimler belirtilen şu iddiaların suçluluk kararının tersi olarak haklı olduklarını belirtmişlerdir:

-Olay hakkındaki bitiş konuşmaları sürdüğü sırada mahkeme odasını terk ederek savunma görevini stajyer hukuk öğrencisine bırakmak; sanığın onayına yönelik emniyeti almadan daha düşük suçtan dolayı suçlu olduğuna dair bilgi verme; jüri sorgulaması boyunca, sanığın ifade vermesinden sıkıldıklarını belirten iki potansiyel jüriyi tehlikeye düşürmedeki başarısızlık;.

Sanığın Hızlı Mahkeme Hakkı

6. Değişiklik sanığa “hızlı mahkeme” hakkı tanımaktadır. Fakat; bu kesin zaman sınırını belirtmemektedir. Böylece, hakimler suçun iptal edilmesini gerektirecek ne kadar zaman mahkemenin erteleneceğine karar vermek için olay olay temelinde karar vermek zorundadırlar. Bu kararı verirken hakimler ertelemenin uzunluğuna, ertelemenin sebebine ve sanığa zarar verip vermediğine bakarlar.

Her yargı, olayları, başlangıç hükmünün dosyalama aşamasından mahkeme aşamasına taşınmaları için gerekli kesin zaman sınırları koyan kuralları yasalaştırır. Bu kurallar kendi ifadelerinde çok katı oldukları zaman, birçok sanık bu kuralların ihlali alanında haklarında verilen hükümleri iptal ettirememektedirler.

Sanığın Çift Tehlikeye Sokulmama Hakkı

Birleşik Devletler Anayasasının 5. değişikliğin çeşitli maddeleri arasında en iyi bilinen şart şudur:”Hiçbir kimse aynı suçtan dolayı hayati veya buna bağlı bir tehlikeye sokulamaz”. Çifte tehlike maddesi olarak bilinen bu şart, sanıkların aynı suçtan dolayı birden fazla muhakeme edilmesine yönelik rahatsızlıktan korumaktadır. Çifte tehlike sorunları nadirdir, çünkü savcılar genelde tüm suçlamalarını bir zamanda tek bir olayda bitirmek istemektedirler.

Çifte tehlikeye karşı kuralının bir istisnası sanıkların bir suçtan dolayı değişik mahkemeler tarafından hükümlendirilebilmesidir. Örneğin; suçun bazı yönleri eyalet kanununu bir yerlerine takılmış durumdayken diğer yönleri federal kanunları ihlal ederse, bir sanık aynı suçtan dolayı federal ve eyalet mahkemelerinin her ikisi tarafından verilen hükümlerle karşılaşabilir.

Daha ötesinde, çifte tehlike maddesi sadece bir suçtan dolayı birden fazla suç muhakemesini yasaklamaktadır. Sanık aynı suçtan dolayı bir kez daha (devlet tarafından)adli mahkemeye ve (kamu üyeleri tarafından) sivil mahkemeye çıkarılabilir. Örneğin; O.J. Simpson eski eşi ve eski eşinin arkadaşını öldürmekten dolayı suçlu bulunduktan sonra, ölüm olaylarının neden olduğu cezai ve güncel zararlar için eski eşinin akrabaları onun hakkında sivil mahkemeye dava açtılar. Cezai zararlar ceza çeşidi olmalarına rağmen medeni davalar çifte tehlike sorunu doğurmaz ve Simpson medeni olarak ölümlerden sorumlu tutuldu.

ALMANYA

Cevap 1- Adli tahkikatta dinleme.

a) Özel mülkiyet dışında dinleme.

Hukuki Esaslar: StPO’nun 100c Altbölüm (1) no. 2, 100a ilk ceza, 100d, 101 bölümleri. Gerçeklerin tespit edilmesi ya da suçlunun yerinin saptanması amacıyla özel mülklerin dışındaki özel görüşmeler, ilgili şahsın bilgisi olmaksızın teknik araçlar kullanılarak dinlenebilir ve kaydedilebilir.

(*) Eğer ikamet amaçlı kullanılıyor ise tahsis edilmiş bodrum/kiler, çatı katı odaları, ofisler ve iş odaları, otel odaları, mobil evler, karavan römorkları ve çadırları içeren özel mülkiyetler. Bunlar aynı zamanda ön bahçeyi de içerir. Örneğin, müştemilat.

Gerekli şartlar:

Bir şahsın StPO’nun bölüm 100a birinci cezasına göre suç işlediği şüphesi kati gerçeklerle kanıtlanıyorsa (kalpazanlık, çete halinde hırsızlık, adam öldürme, uyuşturucu suçları ve diğerleri) ve gerçekleri tespit etmede ya da suçlunun yerinin saptanmasında kullanılan diğer araçlar daha düşük bir başarı sunuyorsa veya açıkça daha zorsa dinleme kabul edilebilir.

Dinlemeye konu olan şahıslar:

Sanık (suçlu, suç ortağı).

Şüphelenilmeyen şahıs (tanık), eğer bu gerçeklerin tespit edilmesine ya da suçlunun yerinin saptanmasına hizmet eder ve eğer kati gerçeklerin temelinde farz edilebilirse öyle ki şüphelenilmeyen şahsın suçluyla bağlantısı var ya da olacaksa. Orantılılık ilkesine uyulmalıdır. 3 aylık azami süreyle sınırlandırılan ve ilgili şahsın ad ve adresi belirtilen yazılı bir emir hakim tarafından genellikle verilir. 3 aydan uzun olmayan bir uzatma mümkündür. Ayrıca, olağan dışı durumlarda söz konusu emir, kural olarak, cumhuriyet savcılığı ya da cumhuriyet savcılığına yardım eden memurlar (polis) tarafından düzenlenebilir; hakim onayı 3 gün içinde alınmalıdır.

Diğer bilgiler:

Eğer üçüncü kişileri bile kaçınılmaz bir şekilde etkilerse dinleme kabul edilebilir. Adli tahkikatın sonuçlanmasından sonra kayıtların cumhuriyet savcılığının kontrolü altında ortadan kaldırılması zorunluluğu. İlgili şahıs dinlemenin ardından genellikle bilgilendirilmelidir. Bu sıkı istisna StPO’nun 101. bölümünde düzenlenmiştir. Dinleme tedbirleri cihetinde edinilen bilgiler StPO’nun 100a ilk ceza bölümünde belirtilen suçlarla ilgili ipuçlarını da beraberinde getiriyor ise başka adli tahkikatlarda kullanılabilir. İlgili tüzükler uygulandığında, tehlikeyi önlemek amacıyla yapılan dinleme geçerli olduğu federal devletin polis kanununa konudur.

a) Özel mülkte dinleme

Gerçeklerin tespit edilmesi ya da suçlunun yerinin saptanması amacıyla özel mülkteki özel görüşmeler teknik araçlar kullanılarak dinlenebilir ve kaydedilebilir.

Hukuki Esaslar: StPO’nun 100c Altbölüm (1) no:3 bölümleri. Bu norm Bundesverfassungsgericht (Federal Hukuk Mahkemesi)’nin kararı ile halen değiştirilmektedir. Detaylarla ilgili kesin ifadede bulunmamız mümkün değildir.

Akla uygunluk için önceden olması gerekenler; bununla birlikte özel sebeplerin akustik gözaltısı, yüksek gerekliliklere bağlıdır.

Cevap 2- Kişilerin aranmaları

Yasal esaslar: 102., 103., 105., 108. ve 81d. Bölümler (açıktaki materyalin bulunması ve suçlananın tutuklanması), 111. (kontrol noktası) ve StPO’nun 163b’si (kimliğini belirleme).

a) Aranması makul olan:

Kendilerini tutuklama amacıyla (*) yeterli gerçek belirtilere istinaden, bir suçun faili veya suç ortağı olma şüphesi olan bir kişi (veya şüpheli) veya aramanın açık materyallere götüreceğine inanılıyorsa (StPO’nun 102. bölümü).

(*) Tutuklama veya diğer takip eden önlemlerin alınması amacıyla, örneğin fiziki araştırma (StPO’nun 81a bölümü). Şüpheli olmayan bir şahıs, eğer bir suçun izleri varsa veya suçlanılan bulunabiliyorsa, ve yahut spesifik nesneler bulunabiliyorsa (StPO’nun 103. bölümü).Herkesçe girilebilen bir yerde bütün şüpheli olmayan şahıslar (StPO’nun 111. bölümü, kontrol noktası), eğer belirli gerçekler 129a bölümü, aynı zamanda 129b supsection (1) bölümüyle bağlantılı bir suçtaki şüpheyi doğrularsa, bu maddede gösterilen veya StGB’nin 1 numaralı, yani 250 Subsection (1) bölümüne uyan suçlardan biri (terörist organizasyonlar teşkil etme, adam öldürme, kundakçılık, ağırlaşmış soygunun belirli durumları vesaire) işlenmişse ve failin tutuklanacağı farz edilebiliyorsa, veya suçu açığa kavuşturabilecek delil bulunacaksa.

Aramalar veya kontrol noktalarının kurulumu genelde bir hakim tarafından emredilir. Aynı zamanda exigent durumlarda emir başsavcı veya ona yardım eden resmi görevliler (polis) tarafından verilebilir, exigent durumlar gerçek kanıtlamaya gerek duyar. Yazılı sunum yasal olarak şart değildir ancak, açık durumlarda tercih edilebilir.

b) Kimlik tespiti araştırması maksadıyla (StPO’nun 163b bölümü):

Bir suçun faili veya suç ortağı olmakla şüphelenilen bir şüphelide makul olmaktadır. Polisten bir emir yeterli olmaktadır. Belirli durumlarda kimlik tespiti amacıyla şüpheli göz altında tutulabilir. Şayet uygun olursa şüpheli olmayan biri için de aynısı makul olabilir.

Diğer Bilgi

Bir bayanın fiziksel araştırması başka bir bayan tarafından yapılabilir(StPO’nun 81d bölümü). Başka bir suç hakkında ipucu veren şeyler vücuttaki arama bölgelerinde bulunduklarında, geçici olarak el konulacak ve akabinde başsavcıya haber verilecek. Tehlikeyi önleme amacıyla yapılan aramalar ilgili Federal Devletin polis kanununa bağlıdırlar.

Cevap 3- Şüpheliyi olay yerine götürme

Bu taktik önlem sadece suçlanan da aynı fikirde olursa mümkündür.

Cevap 4- Tutuklama

a) Eğer suçlanan kişi hakkında bir suçu işlemiş olma şüphesi çok kuvvetli ise ve 112 Subsection (2), Subsection (3) veya StPO’nun 112a (suçlanan kaçmışsa, saklanıyorsa, kaçma şüphesi varsa, delili karıştırma-kurcalama riski varsa, suç ciddiyse ve tekrar etme riski varsa) bölümüne uygun olarak tutuklanmasına esas varsa, hakim tutuklama müzekkeresi hazırlar.

Suçlanan tutuklanmışsa, geciktirilmeksizin en geç ertesi günü yetkili mahkeme önüne çıkarılacaktır (StPO’nun 115. bölümü).

b) Adli bir tutuklama müzekkeresi olmadan tutuklama

Eğer bir kişi iş üzerinde yakalanmışsa, şahsın kaçması için sebep varsa veya kimliği derhal tespit edilememişse, hatta adli bir emir olmadan herhangi biri o şahsı geçici olarak yakalamaya yetkili olacaktır (StPO’nun 127 bölümünün Subsection (1’i).

Exigent durumlarda başsavcı ve soruşturmayı yürüten onun resmi görevlileri (polis memurları) bir tutuklama müzekkeresi için ön koşullar yerine getirilmişse, suçlanan kişiyi geçici olarak tutuklayabilir (StPO’nun 127 bölümünün Subsection (2)’si, aynı zamanda “duruşmada bekletme alıkoymasına” bakılabilir). Exigent durumların varlığı gerçeklerle doğrulanmalıdır. Suçlanan kişi en geç ertesi günü hakim karşısına çıkarılacaktır StPO’nun 128. bölümü).

Diğer Bilgi

Alıkoymanın gözden geçirilmesi için bir müracaat her zaman mümkündür (StPO’nun 117. bölümü). Belirli durumlarda duruşmada bekletme için alıkoyma süresi 6 ayı geçebilir (StPO’nun 121. bölümü). Tutuklama müzekkeresinin infazının ertelenmesi için hakim makamlara bildirebilmek amacıyla kefalete, teminata veya senede karar verir (StPO’nun 116. bölümü). Tehlikeyi önlemek amacıyla bir tutuklama ilgili Federal Devletin kanununa bağlıdır.

Cevap 5- İfade almadan önce/sonra ve ifade sırasında savunma tarafının sorumluluğunda olan görevler: İlk ifadenin başlangıcında; sanık hakkında hüküm verilecek olan suç ve bu suça ilişkin cezai maddeler ile ilgili olarak bilgilendirilir.Bu ifadeden önce bile, kendisine göre seçeceği bir savunma avukatından yararlanması için kanunun kendisine suçlamalara karşı savunma hakkı verdiği sanığa bildirilebilir.

Daha önceden hiçbir yasal yardım almamış olan tanıklara, eğer yasal haklarını kullanamayacakları veya korunmaları başka bir şekilde mümkün olmayacağı aşikar ise, savcılık izniyle ifade süresince avukat tayin edilebilir.1 yıl yada daha fazla hapis cezasını gerektiren yada cinsel suçlar ile suistimal suçlarında sanığa avukat tayin edilmesi zorunludur.(CMUK Bölüm 68b)

Cevap 6- Sanık ile Avukatı arasındaki irtibatın ifadeden önce kesilmesi: Bu ceza muhakemesinde mümkün değildir. Eğer sanık ifadesi alınmadan önce (CMUK Bölüm 136, 5.maddeye bakınız) hakları konusunda bilgilendirilmemişse veya avukatıyla görüştürülmemişse, ifadesi mahkeme safahatında delil olarak kullanılamaz. Bu ifade suçun ciddiyetine göre kabul edilebilir. Sanığın, polis etkisinde olmadan spontane olarak sarf ettiği yorumlar ileriki safhalarda kullanılabilir ve ileri sunulabilir.

Cevap 7- Savunma Avukatının hariç tutulması: Eğer veya kuvvetle muhtemel;

a) suçun sanığı olarak tahkikat başlatılacak kadar, suça dahil olmuşsa (suç ortağı, suça azmettiren veya yardım ve yataklık eden gibi);

b) Suç işlemek amacıyla sanık ile arasındaki haberleşmeyi suistimal ederse;

c) Suç ortaklığı, hürriyeti tahdit veya çalıntı eşya bulundurmak suçlarından dolayı cezayı gerektiren bir suçu işlemişse, Savunma avukatı tahkikat işlemlerinin dışında tutulur.

Cevap 8- Savunma konseyinin Dışlanması, uygun zemin olması halinde, şüphelinin “örgütüyle” işbirliği yapar. Bakınız referans 7.

Cevap 9- Ana prosedürler açıldıktan sonra gözaltına alma zeminleri. Bakınız referans 4.a.. Yargılama öncesi gözaltı.

Uygun karar sonuçlanmadan ve bağlayıcı olmadan önce hapis cezaları uygulanmayacaktır. (StPO’nun bölümleri 449 ff)

Cevap 10- 18 yaş altı gençler (reşit olmayanlar) için özel prosedürler.

Yasal dayanağı: Jugendgerichtsgesetz (JGG – Alman Gençleri Adalet Yasası).

Reşit olmayan bir genç (14-18 yaş arası) veya genç bir yetişkin (18-21 yaş arası) genel hükümlere göre ceza konusu hafif bir suçu işlerse bu kanun uygulanabilir. Prosedürler genellikle kamusal olmadığını, diğer şeyler arasında, öngörür. (JGG Bölüm 48). Genel kriminal kanun müeyyideleri uygulanmaz, maksimum hapis cezası 10 yıldır. (JGG Bölüm 18). Buna ek olarak, uyarı, koşulların zorlanması ve reşit olmayan gençlerin hapsi cezalandırmanın diğer yollarıdır. (JGG Bölüm 13 ff).

Cevap 11- Prosedürlerde illegal olarak edinilen delilin ortaya çıkartılması.

a) Yasaklanan inceleme metotları:

Hastalık tedavisi, bitkinliğe sebep olma, fiziksel engelleme, ilaç verme, eziyet, hile veya hipnoz vasıtasıyla sanığın düşünme yetisi ve isteğini ortaya koyma özgürlüğüne zarar verilemez. Koşullara göre veya yasalarda öngörülmeyen bir fayda alınacağı ileri sürülerek izin verilmeyen tedbirlerle sanığı tehdit etmek yasaklanmıştır. Sanığın hafızasına veya anlama kabiliyetine zarar verici tedbirlere izin verilmez.

Bu yasaklamalar zarar görenin rızasına bakmaksızın uygulanır. Zarar gören kabul etse dahi bu yasaklamanın ihlalinden elde edilen ifadeler kullanılamaz (StPO’nun 136a bölümü)

b) Delilin sunum yasağı

- Bazı olaylar delilin sunumuna konu olmayabilir. Eğer delil vermek için izin garanti edilmezse örneğin, devlet veya resmi sırlar, yargılamada ortaya konulamaz (StPO’nun 96, BBG’nin 61. bölümleri)

- Bazı deliller kullanılmayabilir. Örneğin, delil vermeyi reddeden kişiler (StPO’nun 52-55 bölümleri) fiziksel sorgulamayı reddedebilirler (StPO’nun 81. bölümü)

- Nemo tenetur se ipsum accusare ilkesine bağlı olarak, ifade vermeye zorlanan şahit (StPO’nun 69. bölümü) delil vermeyi reddedebilir. Susma hakkını devam ettirmek isteyen suçlanan şahısla ilgili olarak: Yukarıdaki 5. bölüme bakınız

c) Delil kullanma yasakları

Yukarıdaki 6 ve 11a’ya bakınız.

Delil kullanmakla ilgili diğer yasaklar Anayasa’dan kaynaklanabilir, GG’nin 1 ve 2. maddeleri. Örneğin, özel günlük kayıtlarının kullanımında genel yasaklama. Eğer polis bir mahkumu hücreye koyarsa, şahıs suçluyu tespit eder ve bu bilgi kullanılamaz. Özel bir kişinin gizli teyp kaydı kullanılamaz. Mahkeme kuralları yalan makinesinin kullanımını reddeder.

Cevap 12- Organize suç davalarında savunma avukatının dosya incelemesi yoluyla bilgi temin etmesinin yasal dayanağı StPO’nun 147, 406e, 474 ff’dir. Savunma avukatı mahkemede mevcut olan veya mahkemeye sunulacak suçlamalarla ilgili dosyaları ve hatta el konulan delilleri inceleme yetkisi ile donatılmıştır. Eğer tahkikatın sonucuyla ilgili bilgiler dosyaya konmamışsa, savunma avukatının dosyadaki kişisel dokümanları incelemesi reddedilebilir, hatta tahkikatı tehlikeye düşürüyorsa delillerin resmi olarak incelenmesi de reddedilebilir.

Yargılamanın hiçbir aşamasında savunma avukatının suçlananın sorgulamasıyla ilgili kayıtları veya savunma avukatının kabul etmiş olduğu ve kabul etmiş olabileceği yargısal eylemlerle ilgili incelemesi reddedilemez, hatta ekspertiz raporlarını incelemesi de reddedilemez.

Uygulamada, çok mühim gerekçeler olmadıkça savunma avukatına delilleri almama koşuluyla dosyaları ofisine veya kişisel mülküne incelemek amacıyla alıp götürme izni verilebilir,

Cumhuriyet savcılığı hazırlık tahkikatında nihai tutanağın sonucundan sonra dosyaların incelenip incelenmeyeceğine karar verecektir; bazı durumlarda davayla yetkili mahkeme başkanı kararla ilgili yetkili olacaktır. Eğer cumhuriyet savcılığı dosya incelenmesini reddederse, mahkeme kararına başvurulabilinir. Eğer ortaya çıkarılan şeyler tahkikatın neticesini etkileyecekse kararların gerekçeleri verilmeyecektir.

Tahkikatın neticelenmesinden önce savunma avukatına dosyaları herhangi bir kısıtlama olmaksızın inceleme hakkının devam ettiği bildirilecektir.

Tahkikatı tehlikeye düşürmemek kaydıyla bilgi ve dosyadaki kopyalar savunma avukatı olmayan suçlanan kişiye verilebilir.

Cevap 13- Suçlunun hapis cezasına çarptırıldıktan hemen sonra akrabaları ile haberleşebileceği istisnai durumlar.

a)Yargılamanın yapılmasının beklendiği durumlarda tutuklama (stOp’nun 114b, 119, 148. Bölümleri), yakalanan kişinin bir yakını yada kendisine güvenilebilecek bir kişiye gecikmeksizin şahsın yakalandığı ve alıkonulmanın devam ettiği süreç içerisindeki daha sonraki gelişmeler hakkında bilgi verilir. Hakim bu karırı vermek ile yetkilidir. Bundan başka yakalanan kişiye bir akrabasına yada kendisinin güvendiği bir kimseye yakalanması hakkında soruşturmanın selametini tehlikeye sokmayacak biçimde bilgi vermesi için fırsat tanınır. Tutuklanan kişi diğer tutuklularla birlikte aynı oda da bulundurulmaz. Öte yandan, mümkün olması durumunda daha önceden cezaya çarptırılmış mahkumlardan ayrılmalıdır. Kendi beyanı ve yazılı isteği üzerine yargılamasını beklemek üzere diğer yakalanan kişiler ile birlikte aynı yerde bulundurulabilir. Bu talep aynı tarz ve yöntemle her zaman yapılabilir. Yakalanan kişi fiziksel ve ruhsal durumu müsait ise diğer tutuklularla birlikte aynı ortamda tutulabilir.

Yargılamanın yapılmasının beklendiği durumlardaki tutuklamanın amacına yada düzenleme amaçlı kararların varlığına ihtiyaç duyulduğu durumlarda yakalanan kişinin üzerine bazı sınırlamalar getirilebilir. Kişi yakalamanın amacına aykırı olmamak ve düzenleme amaçlı kararlar elverdiğince kendi konforunu ve mesleğini kendi hesabına sağlayabilir.

Ziyaretler konusunda özellikle yasa ile yasaklanmış bir durum yoktur ancak, ziyaretlerin süresini içeren izin her bir ayrı ziyaret için tek bir izin varsayılır. Yakın aile fertlerinden birisinin ziyaretine ilişkin reddedilen izin yalnızca özel durumlar için uygun görülebilir. Eşler ve çocuklar tarafından yapılan ziyaretler de daha müsamahakar olunur. Alışılmış davaların dışında, yargılamanın yapılmasının beklendiği durumlardaki tutuklamanın amacına adli düzenlemenin dışında bulunan şahısların dahil olduğu telefon görüşmeleri genellikle tutarsız olarak değerlendirilir. Örneğin yurtdışında bulunan yakın aile fertleri. Aşağıda 13.b’de görüldüğü üzere.

Savunma avukatları ve avukatlar yada tutuklularla görevli kanuni noterler tarafından yapılan ziyaretlere müsaade edilir. (stOp’nun 148. Bölümleri StVollzG’nin 26.) Savunma Avukatlarının evrak içeriklerini ve diğer dokümanlarının incelenmesi kabul edilemez.

Bu durumlara karşı gerekli tedbirler Hakim kararıyla alınır. Acil durumlarda, Başsavcı, Adli düzenleyici birimin şefi yada mahkumun denetiminde bulunan memur öncelikli tedbirleri alabilir. Bunlar adli onay ister.

b) Mahkumiyetin infazı (StVollzG’nin 23 ff Bölümü) Tutuklular düzenli olarak ziyaretçilerini kabul edebilirler. Toplam süre her ay için en fazla bir saattir. Diğer düzenlemeler Cezaevinin kurallarında oluşturulmuştur. Buna ilave olarak, kanuni yada ticari amaçlı tutuklu tarafından yazılı olarak dikkate alınmayan yada tutuklu serbest bırakılana kadar ertelenmiş ziyaretlere izin verilebilir. Güvenlik nedenlerine bağlı olarak ziyaretçiler üstlerinin aranmasına müsaade edebilirler. Ziyaretlerin mahkum üzerindeki zararlı etkileri korkutucu olabilir ya da mahkumun ceza evine entegrasyonunu bozabilir ve adli düzenleyici birimin şefi ziyaretleri yasaklayabilir:

-Eğer karar ve adli düzenleme faaliyeti tehlike yaratmakta ise,

- Tutuklunun akrabası olmayan ziyaretçilerden dolayı.

Alınmış karardan yada adli düzenlemenin güvenliği gerekçesi ile yapılan ziyaretler izlenebilir. Konuşmalar yalnızca bu nedenlerden dolayı istenmiş ise bireysel olaylarda izlenebilir.

Uyarılara rağmen ziyaretçi yada tutuklu kanun hükümlerine aykırı hareket eder yada bu konuda konulmuş kurallara karşı gelirlerse ziyaret sonlandırılabilir. Bu durum kaçınılmaz ise ziyaret uyarıda bulunulmadan sonlandırılabilir.

Savunma avukatları ve avukatlar yada tutuklularla görevli kanuni noterler tarafından yapılan ziyaretlere müsaade edilebilir. (stOp’nun 148. Bölümleri StVollzG’nin 26.) Savunma Avukatlarının evrak içeriklerini ve diğer dokümanlarının incelenmesi kabul edilemez. Savunma Avukatları tarafından yapılan ziyaretler izlenemez..

Nesneler ziyaret süresince yalnız izinle teslim alınabilir. Bu durum Savunma Avukatları tarafından gerçekleştirilen ziyaretlerde onlara ait doküman ve diğer evrakları içermez.

Tutuklunun herhangi bir kısıtlama olmaksızın mektup gönderme ve alma hakkı vardır. Adli düzenleyici kurumun şefi spesifik kişiler ile tutuklunun yazışmasını yasaklayabilir. Yazışma alınmış bir karara istinaden, adli düzenleyici birimde tehlike yaratacak olması, yazışma yapılan kişilerin mahkumun akrabası olmayan kişilerden oluşması, yazışmanın mahkum üzerindeki zararlı etkilerinin korkutucu olması yada mahkumun ceza evine entegrasyonunu bozacak durumda olması halinde yasaklanabilir. Daha önceden alınmış bir karara istinaden ya da adli düzenlemenin güvenliği gerekçesi ile yazışmalar izlenebilir. Tutuklu ile savunma avukatı arasında yapılan yazışmalar izlenemez.

Ayrıca, mahkumların Federasyonda bulunan kişilerle yaptıkları yazışmalar, Avrupa Parlamentosuna, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna, Kişisel Verilerin Korunması Komisyonu’na ve Federasyonu’na v.b. yerlerle yaptıkları yazışmaları izlenemez.

Tutuklu uzun mesafeli telefon görüşmeleri yapabilir yada telgraf gönderebilir. Bundan başka, ziyaretlere ve uzun mesafeli görüşmelere ilişkin düzenlemeler vardır. Eğer uzun mesafeli görüşmenin izlenmesi istenmiş ise, tutuklu yada adli düzenleyici kişiyi tutuklunun görüşmelerinin görüşme başladıktan sonra izleneceğini haber verecektir. Tutuklu yapacağı uzun mesafeli görüşmenin izleneceği konusunda görüşme yapmadan önce bilgilendirilir.

BELARUS

Cevap 1- Belarus Cumhuriyeti’nde polisin tanıkları dinleme ve ifadelerini alma hakkı vardır.

Cevap 2- Belarus Cumhuriyeti’nde polisin, sanık veya tutuklanma sırasında suçlunun üstünü aramak için savcıdan yazılı yetki belgesi almasına gerek yoktur.(Belarus CMUK Md. 110)

Cevap 3- Sanık olay yerine tahkikatın ileriki safhalarında götürülebilir zira sanık Belarus CMUK Md.6’ sayfa 49’a göre, ceza usulünün bir parçasıdır.

Cevap 4- Sanık savcıya götürülmeden 72 saat gözlem altında tutulabilir. 72 saat gözaltı sonunda tutuklanması veya serbest bırakılması amacıyla savcıya götürülür. (Belarus CMUK Md. 111, 112)

Cevap 5- Avukatın rolü tüm işlem boyunca müvekkilinin haklarını ve çıkarlarını korumaktır. (Belarus CMUK Md. 6 sayfa 9, 44, 48)

Cevap 6- Organize suça yönelik bir sorgulamaya başlamadan önce Avukatın belirli bir süre sanığı görmesinin engellenmesi mümkün değildir. Avukatın varlığı şüphelenilen sanığın işlemiş olduğu suça bağımlı değildir.

Cevap 7- Avukatı belirli suçlarda sorgu odasının dışına almak mümkündür. (örneğin, düzenin sağlanması için)

Cevap 8- Sanığın bağlı bulunduğu örgüt ile işbirliği içerisinde olduğuna dair geçerli şüphelerin olması durumunda avukat reddedilebilir. (Belarus CMUK Md. 144, sayfa 7-2)

Cevap 9- Hüküm verildikten sonra sanık, hakkında verilen hükme bağlı olarak, Tahkikat Mahkemesine gönderilir veya kefalet karşılığında serbest bırakılır.

Cevap 10- Yaşı küçük bir şahsın gözaltına alınmasından sonra, ailesi/yasal velisi hemen haberdar edilmelidir. (Belarus CMUK Md. 432) Yaşı küçük olan şahıs günde her biri 2 saaten fazla olmamak kaydıyla 2 kezden fazla sorgulanamaz, yani toplam günde 4 saat sorgulanabilir. (Belarus CMUK Md. 434) Yaşı küçük şahsın sorgulanması sırasında pedagog veya psikoloğun bulunması zorunludur. (Belarus CMUK Md. 435)

Cevap 11- Belarus CMUK Md. 105 sayfa 5’e göre illegal olarak yada bir yasanın ihlali sonucunda elde edilen delilin yasal bir etkisi bulunmamaktadır.

Cevap 12- Avukat dava öncesinde tüm dosyayı inceleyebilir ve belirli bazı dokümanların kopyalarını alabilir fakat tüm dosyanın kopyasını alamaz. (Belarus CMUK Md. 48)

Cevap 13- Tutuklandıktan sonra sanığın polis aracılığıyla yakınlarını tutuklandığı konusunda haberdar etme hakkı vardır. (Belarus CMUK Md.41)

DANİMARKA

Cevap 1- Evet.Polis Memuru her zaman herhangi bir kişi ile – tanık, sanık-tüm kişilerle- görüşebilir.

(Ceza Muhakemeleri kurallarına göre-polis suç oluştuğunda kişilerle görüşmelidir ve bir rapor düzenlemelidir)

Eğer kişiler polis ile konuşmak istemezler ise onları zorlamaya yetkimiz yoktur.

Sadece mahkeme, tanığın mahkemede ifade vermesini isteyebilir.

Eğer bir tanık polis ile konuşursa, polisin hazırladığı raporun ifade sayılıp sayılmayacağına mahkeme karar verecektir.

Cevap 2- Bu soru “hayır” olarak cevaplandırılabilir.

Danimarka polisi çok büyük olaylar hariç çoğunlukla adli yardım gerekmeden çalışmaktadır.

Üst arama değişik durumlarda yapılabilmektedir.

Fakat bir üst araması normal olarak mahkeme kararı olmaksızın yapılabilmektedir.

Kişi bir kuralın ihlali ile suçlanmalıdır.

Üst araması gerekli olmalıdır.

Bir şahsın bıçak taşıdığından şüphelenilmesi durumunda da silahın bulunması için cadde üzerinde arama yapılabilir.

Kişi aramaya karşı şikayette bulunabilir ve bu durumda bir rapor hazırlanmalı ve 24 saatten önce duruşmaya getirilmelidir.

Günlük polis görevinde üst aramalarıyla ilgili sorun bulunmamaktadır.

Cevap 3- Evet. Eğer işlenilen suç ağır suç ise ve suçun tekrar canlandırılmasını istiyorsanız, savunma avukatı hazır bulunmak zorundadır. Ve şüpheli bu canlandırmaya istekli olmalıdır.

Küçük olaylarda polis, şüpheli ne zaman katılmak isterse o zaman götürebilir.

Örneğin: soygunda çaldığı paranın yerini göstermek/cinayet silahı,etc

Aynı zamanda mahkeme de bazen sanığı olay yerine götürmektedir.

Cevap 4- Hayır. Danimarka polisi savcılarla yakın olarak çalışmaz. Yapabiliriz fakat bu yaygın değildir.

Polis araştırmayı yapar, rapor hazırlar ve sonra tutuklanmasından sonraki 24 saat içinde şüpheli sonraki önlemler için serbest bırakılır duruşma için veya muhtemel gözaltı işlemleri için mahkemeye sevk edilir. İşte o zaman savcı olayı ilk kez görmektedir.

Cevap 5- Bir şüpheli tutuklandıysa ve polis de onu sorgulayacaksa avukat yardımı alma hakkı vardır. Görmek istediği kişiye karar verebilir.

Avukat olaydan sorumlu memur tarafından sorgudan önce kısaca bilgilendirilir ve avukatın da sorgudan önce olayı kısaca tartışma ihtimali vardır.

Sorgulama boyunca avukatın tavsiye verme veya şüpheli adına cevap verme hakkı yoktur.

Rolü sadece polisin prosedürü izleyip izlemediğini gözlemektir.

Sorgulamadan sonra daha derin detaylar /daha fazla soru sorma ihtimali bulunmaktadır.

Mahkeme salonundakinden daha hafif rolü bulunmaktadır diyebilirsiniz.

Cevap 6- Evet ve hayır. Şüpheli hemen avukatını görmek isterse bunu engelleyemeyiz.

Fakat görmek istemezse bunu engelleyebiliriz.Polis şüpheli istemeden evvel avukat çağırmaz.

Eğer şüpheli avukat istemezse, polis avukat olmadan sorguyu yapabilir.

(fakat tekrar belirtelim: şüphelinin bu durumda verdiği ifadenin delil olarak sayılıp sayılmayacağına karar verme mahkemeye bağlıdır)

Cevap 7- Evet. Eğer avukat kurallara uymazsa- örneğin şüpheli adına cevap verirse veya şüpheliyi nasıl cevap vermesi gerektiği şekilde yönlendirirse.

Cevap 8- Evet. Fakat kurallar açıklanamayacak kadar karmaşık. Avukat “tamamıyla suç işlemiş olmalıdır.”

Fakat büyük olaylarda/organize suçlarda polis mahkemeden başka bir avukat atanmasını isteyebilir. Telefon dinleme kayıtları/arama kararları,vb. bizden istendiğinde normal avukatın bu safhalardan haberi olmaz. Fakat sadece mahkemenin tanıdığı fakat şüphelinin bile tanımadığı avukat bunları bilir.

Bu avukat tanımamasına ve konuşmamasına rağmen şüpheli adına hareket eder. Fakat sadece ağır suçlarda.

Cevap 9- İlk 24 saatte mahkeme kararı olmadan şüpheli poliste gözaltında olabilir.

Mahkeme kararından sonra şüpheli hapishaneye gönderilir ve çeşitli gözaltı çeşitleri bulunacaktır.

4 haftadan fazla gözaltı kararı verilemez.

4 haftadan sonra şüpheli mahkemeye gönderilerek gözaltı tekrar uzatılabilir. Fakat 4 haftadan fazla bir süre olmaz.

Uzatmaların sayısı konusunda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır.

(İnsan hakları avukatları bir sınır getirmek için sıkı bir şekilde çalışmaktadırlar.)

Eğer suç ağır bir suç ise, hakim şüphelinin kontrol altına alınmasına karar verebilir ve böylece polis tarafından kontrollü şekilde ziyaret edilmektedir.

Avukatı şüpheliyi yalnız olarak ziyaret edebilir.

Şüphelinin telefon (cep telefonu) irtibatı bulunmaz

Cevap 10- 15 yaşınızdan itibaren cezalandırılabilirsiniz. 15-18 yaşları arasında çeşitli roller bulunmaktadır. Ceza daha kısa olacaktır. Normal olarak gençlerle yetişkinleri aynı hücrelerde bulunduramazsınız.

Gençleri tutuklayacağınız zaman ailelerine bildirmelisiniz. Sosyal yetkililer gençlerin sorgularında hazır bulunmalıdırlar.

Fakat…..Eğer suç canice işlenmişse,bu prosedürlerin aynılarını yetişkinler için de uygulayabilirsiniz.

Cevap 11- Tüm deliller kullanılabilir. Karar verme yetkisi mahkemenindir. “Amerikan kurallarımız” bulunmamaktadır.

Eğer bir memur cinayette kullanılan silahı odanın içerisinde bulmuş ise ve mahkeme ona daha önceden arama kararı istemesi gerektiğine karar vermişse, silah halen delil olarak kullanılabilir.

Elbette ki küçük olaylardaki roller farklıdır. Neyin kullanılacağına mahkeme karar verecektir.

Cevap 12- Evet-Normal olarak avukatın her şeye ulaşmaya hakkı vardır ve polis her şeyin bir kopyasını avukata sağlayacaktır.

Ağır Suçlarda/organize suçlarda polisin rapor hakkında avukatın şüpheliye herhangi bir bilgi verip vermeyeceğine karar verebilir.(çünkü bu güncel rapor başka bir olayda tamamen başka bir kişiye karşı deliller ihtiva edebilir ve bunu şüphelinin bilmesini ve polisin ne bildiğini başkasına söylemesini istemeyiz.)(bu bilgiler diğer olaylarla ilgili telefon dinleme kayıtları olabilir) Ve polis organize suçlarda muhbirden bilgi alabilir.

Cevap 13- Hayır. (ve evet). Engellenmesine gerek yoksa ( ailesinin delilleri yok etmesini önlemek gibi) tüm tutuklu şahıslar evlerini arama ve tutuklandıklarını haber verme hakkına sahiptirler. Polis bu konuşmayı kontrol edecektir. Fakat bu tür bir konuşmanın tahkikata zarar vereceğine ikna edici sebeplerin olması durumunda, şüpheli ailesiyle görüşmesi için biraz beklemelidir.

Gördüğünüz üzere, Danimarka polisi aşırı bürokrasi olmadan – ve kırılması gereken bir çok zincir olduğu halde-iyi bir çalışma koşuluna sahiptir. Polisin kanunlar çerçevesinde geniş bir acil eylemi bulunmaktadır.

FRANSA

Fransa' da Adli Polisin yetkileri ve sanık haklarına ilişkin sorular çerçevesinde hazırlanan sorulara bağlı olarak, aşağıdaki cevaplar hazırlanmıştır.

Cevap 1- Adli Polis, faaliyetlerini tamamlayıncaya kadar suç mahallinde bulunan herkesin buradan uzaklaşmasını men edebilir. (CMUK Madde 61)

Adli Polis, olaylar veya zapt edilen doküman ve nesneler hakkında bilgi sağlayabilecek herkesi çağırabilir ve ifadesini alabilir. Kendisi tarafından davet edilen kişiler davete icabet etmek ve ifade vermek zorundadırlar. Şayet bu zorunluluğa uymazlar ise, Cumhuriyet Savcısına bilgi verilir ve bu kişilere karşı kamu gücü kullanılabilir. (CMUK Madde 62)

Cevap 2- Evde yapılan aramaya benzetilen “vücut üzerinde yapılan arama” ve aramayı takip eden faaliyetler, evde arama yapılan kişiye isnat edilen kabahatin görünür hiçbir iz tarafından işaret edilmediği ve kişi hakkında hiçbir adli tahkikat açılmadığı halde, arama eylemine maruz kalan kişinin acık rızası olmaksızın bir Adli Polis tarafından yapılmış ise geçersiz ve kanunsuzdur. (“ İçtihat “ Crim. 22 Janvier 1953 : Bull. Crim. No 24.) (CMUK Madde 53-j8).

Cevap 3- Soru ilgili kişilere sorulmuş henüz cevap alınamamıştır.

Cevap 4- Adli Polis, kendisine karsı bir suç işlendiği veya teşebbüs ettiğine dair bir veya bir çok kabul edilir gerekçenin olduğu herkesi, soruşturmanın gerekleri için gözaltına alabilir. Şahısı gözaltına alır almaz Cumhuriyet Savcısını haberdar eder. Kişi 24 saatten fazla tutulamaz. Yine de, Savcının yazılı izni ile en fazla yeni bir 24 saat uzatılabilir. Gözaltının sonunda hakkında Polis tarafından bilgi toplanan şahıs Savcının emri ile ya serbest bırakılır ya da Savcının huzuruna getirilir. (CMUK 63)

Cevap 5- Gözaltına alma eyleminin başlangıcından 24. saatin bitimine kadar, gözaltına alınan şahıs belirleyeceği veya Baro tarafından görevlendirilecek bir Avukat ile görüşebilir. Suresi 30 dakikayı geçmeyecek olan görüşme, gizliliği garanti eden şartlar içerisinde gerçekleştirilmelidir. Bir Adli Polis, soruşturmaya ilişkin suçun doğası ve suç tarih ve saatini Avukata bildirir. Avukat, görüşmenin sonunda isterse prosedüre eklenen yazılı gözlemlerini sunar.

Gözaltı 24 saat uzatıldığında, şahıs bu uzatmanın 12. saatinin sonunda yeni bir görüşme yapabilir. (CMUK Madde 63-4)

Cevap 6- Şayet gözaltı, özellikle organize suçlara bağlı bazı önemli hadiseleri ilgilendiriyor ise, avukat ile görüşme, gözaltının 36. saatinde yapılabilmektedir.

Şayet gözaltı, terörizm ve uyuşturucu alanında olduğu gibi uzatmaya bağlı hususi yasal düzenlemelere konu olmuş ise, avukat ile görüşme, gözaltının 72. setinden sonra yapılabilmektedir. (CMUK Madde 63-4)

Cevap 7- Soru ilgili kişilere sorulmuş henüz cevap alınamamıştır.

Cevap 8- Soru ilgili kişilere sorulmuş henüz cevap alınamamıştır.

Cevap 9- Soru ilgili kişilere sorulmuş henüz cevap alınamamıştır.

Cevap 10- Fransa'da küçük yas suçluluğu konusunda ulusal ve uluslararası normlar çerçevesinde çok sayıda yasal düzenleme bulunmaktadır. Genel olarak çocuk suçluluğu alanında Ceza Kanunu ile CMUKun ilgili hükümlerinin çerçevesi 2 Şubat 1945 tarih ve 45-174 nolu Kanun ile belirlenmiştir. Söz konusu kanun zaman içerisinde yapılan değişiklik1er ile genişletilmiştir. Bu çerçevede söz konusu kanunun ilgili maddeleri ve yapılan değişiklikler aşağıda belirtilmiştir:

BOLUM 1 Genel Hükümler

1 -18 yaşından küçükler yalnızca çocuk mahkemelerinde veya ağır ceza mahkemelerinin çocuk suçluluğuna yönelik kısımlarında yargılanabilirler.

2- (Kanun no 51-687 , 24 Mayıs 1951 ) Söz konusu mahkemeler çocuk suçlular için, duruma göre, uygun görülecek <<>> tedbirlerini alabilirler .

(Perben Kanunu, Eylül 2002, 12. Madde) Bu esnada, söz konusu mahkemeler, şartlar ve çocuğun kişiliği gerektirdiğinde, 15-1. madde hükümlerine uygun olarak 10-18 yaş arasındaki çocuklara bir <>, ya da 20-2, 20-9 maddelerinin hükümlerine uygun olmak şartı ile cezai sorumluluklarının hafifletilmeleri göz önünde bulundurularak 13-18 yas arasındaki çocuklara yönelik bir Ceza Kanununda belirtilen bir cezayı bildirebilirler.

Çocuk Mahkemesi, tecilli veya tecilsiz bir hapis cezasını ancak, bu cezanın tercihinin hususi olarak gerekçesini belirttikten sonra ilam edebilirler.

4- (Kanun No 94-89, 1 Şubat 1994) 13 yaşındaki çocuk gözaltına alınamaz.

(Kanun Perben, Eylül 2002, Madde 16) Ancak, istisnai olarak, 10-13 yaş arasındaki çocuklar, kendilerine karşı, bir cürüm veya en az 5 yıl hapis cezası gerektiren bir kabahat işlediği veya teşebbüs ettiğine dair somut delillerin varlığı ispat edildiğinde, soruşturmanın salahiyeti için, savcılığa ait bir savcı veya bir çocuk mahkemesi hakimi veya çocukların korunması hususunda ihtisas sahibi bir hakimin kontrolü altında ve önceden alınacak onay ile, çocuk mahkemesi hakiminin belirleyeceği ve 12 saati geçmeyecek bir sure için bir Adli Polis görevlisinin nezaretine alınabilirler.

(Kanun no 2000-516, 15 Haziran 2000, CMUK 64. maddede hedeflenen gözaltına alma durumlarında gerçekleştirilen sorgular işitsel-görsel olarak kayıt altına alınırlar.)

BOLUM 2 Prosedür

10-2- (Kanun Perben, Eylül 2002, Madde 16)

I- 13-18 yaş arasındaki çocuklar, mevcut maddenin hükümleri saklı kalmak üzere CMUK tarafından öngörülen şartlar altında hukuki kontrol altına alınabilirler.

II- Hukuki kontrol, duruma göre, “Çocuk Mahkemesi Hakimi, Sulh Hakimi veya Tutukluluk Halinden Sorumlu Hakim” tarafından gerekçeli bir karar ile ilam edilir. Söz konusu kontrol aynı zamanda aşağıda belirtilen bir veya birçok tedbiri kapsayabilir:

- Gençliğin Hukuki Korunmasından sorumlu bir birim veya bir Hakim tarafından bu amaçla görevlendirilmiş yetkili bir birime tevdi edilen ''koruma, destek, gözetim veya eğitim'' tedbirlerine uyma;

III- Kabahat nevinden suçlara ilişkin olarak, 16 yaşından küçük çocuk, verilen hapis cezası 5 yıl veya üzerinde ise ve diğer ilgili madde hükümlerince bir ceza veya eğitim cezasına çarptırılmış ise hukuki kontrol altına alınır. Çocuk 33.maddede öngörülen kapalı bir eğitim merkezine alınır.

11- (Kanun Perben, Eylül 2002, Madde 18) Sulh Hakimi veya Çocuk Mahkemesi Hakimi tarafından, ''kısa sorusturma1,, ya tabi tutulan 13-18 yas arasındaki çocukların geçici tutukluluk haline, CMUK 137'den 137-4. maddeye kadar ve 144 ve 145. maddelerin hükümlerine uygun olarak Çocuk Mahkemesi Hakimi veya Sulh Hakimi veya tutukluluk halinden sorumlu Hakim karar verir. Geçici tutukluluk kararı, söz konusu tedbirin zaruri olması şartı veya başka bir tedbirin imkansız olması şartı ile veya 10-2. madde tarafından öngörülen hukuki kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması şartı ile mevcut madde tarafından öngörülen durum içerisinde alınabilir.

16 yaşını tamamlamış çocuklar, ancak aşağıdaki durumlardan birinde geçici tutukluluk altına alınabilirler:

1. Bir cürüme müteallik ceza almış iseler,

2. 3 yıl veya 3 yıldan fazla sureli bir kabahat cezasına mahkûm edilmiş iseler,

3. 10-2. madde hükümlerine uygun olarak bildirilen bir hukuki kontrolün tedbirlerine bilerek uymamış iseler,

13 yaşını tamamlamış ve 16 yaşından küçük çocuklar ancak, aşağıdaki durumlardan birinde geçici tutukluluk altına alınırlar;

1. Bir cürüme müteallik ceza almış iseler,

2. 10-2. madde III. Fıkra hükümlerine uygun olarak bildirilen hukuki kontrol tedbirlerine bilerek uymamak.

BOLUM 3 Çocuklar için Mahkeme

15- (Kanun No 51-687, 24 Mayıs 1951 ) 13 yaşındaki çocuk için önleme kararı alinmiş ise, Çocuk Mahkemesi gerekçesi bildirilen bir karar ile aşağıdaki tedbirlerden birini ilam edebilir:

1. Çocuğun ebeveynlerine, hukuki gözetimciye, çocuğa daha önceden bakmakla yükümlü olan kişiye veya güvenilir bir kişiye teslim edilmesi,

2. Çocuğun, kamu veya özel sektöre ait yetkili, profesyonel bir formasyon veya eğitim merkezi veya Enstitüye yerleştirilmesi,

3. Çocuğun, yetkili bir Medikal veya Mediko-Pedagojik bir Merkeze yerleştirilmesi,

4. Çocuğun ''Çocuk Destek Servisine'' teslim edilmesi,

5. Çocuğun, okul çağındaki çocuk suçlulara uygun bir eğitim merkezine yerleştirilmesi.

15-1- (Kanun Perben, Eylül, 2002, Madde 13) 10 yaşından küçük bir çocuk için önleme kararı alınmış ise, Mahkeme gerekçesi bildirilen bir karar ile aşağıdaki eğitim tedbirlerinden birine karar verebilir:

1. Suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun sonucu oluşan ve çocuğa ait olan veya elde edilen bir nesneye el koyma kararı,

2. Bir yılı aşmayacak bir süre için, çocuğun daimi ikamet ettiği yerler haricinde yargı tarafında belirtilen ve sucun islendiği yer ve yerlerde bulunmayı yasaklama kararı,

3. Bir yılı aşmayacak bir süre için, yargı tarafından belirtilen suç mağdur veya mağdurları ile buluşma veya davet etme veya onlar ile ilişkiye girme hususlarının yasaklanması kararı,

4. Bir yılı aşmayacak bir süre için, yargı tarafından belirtilen muhtemel suç ortakları veya işbirlikçiler ile buluşma veya davet etme veya onlar ile ilişkiye girme hususlarının yasaklanması kararı,

5. Suçtan doğan zararların tazmin edilmesi veya yardım tedbiri kararı,

6. Bir ayı geçmemek üzere, Devlet Konseyi tarafından uygulama koşulları tespit edilen ve kanundan doğan zorunlulukları çocuğa hatırlatmaya yönelik bir medeni davranış formasyon stajı takip etme zorunluluğu kararı.

Çocuk Mahkemesi, cezanın uygun şekilde ifasını takip etmekle görevli yetkili bir birimi veya ''Gençliğin Hukuki Korunması Birimi''ni tespit edecektir. Çocuğun mevcut maddelerde bulunan eğitim cezalarına uymaması durumunda, Mahkeme çocuğun 15. maddede belirtilen merkezlerden birine yerleştirilmesi kararı alabilir.

16- (Kanun No 51-687, 24 Mayıs 1951) Önleme kararı 13 yaşından büyük bir çocuk için alınmış ise, Mahkeme gerekçesi bildirilen bir karar ile aşağıdaki eğitim tedbirlerinden birini kabul edebilir:

1. Çocuğun ebeveynlerine, hukuki gözetimciye, çocuğa daha önceden bakmakla yükümlü olan kişiye veya güvenilir bir kişiye teslim edilmesi,

2. Çocuğun, kamu veya özel sektöre ait yetkili, profesyonel bir formasyon veya eğitim merkezi veya Enstitüsüne yerleştirilmesi,

3. Çocuğun, yetkili bir Medikal veya Mediko-Pedagojik bir Merkeze yerleştirilmesi,

4. Çocuğun kamuya ait bir ıslahevi veya gözetime tabi eğitim kurumuna yerleştirilmesi.

20- (Kanun No 51-687, 24 Mayıs 1951) Bir cürümden sanık ve en az 16 yaşında olan çocuk, bir Başkan, 2 hakimden müteşekkil ve jüri ile tamamlanan ''Ağır Ceza Mahkemesi Çocuk Kısımı'' tarafından yargılanabilir.

20-2- (Kanun No 92-1336, 16 Aralık 1992) Çocuk Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi Çocuk Kısımı, 13 yaşından büyük çocuklara karşı verilen cezanın yarısından fazlasını bildiremez. Şayet ceza müebbet hapis ise, 20 yıldan fazla hapis cezası bildiremez.

Yine de, şayet çocuk 16 yaşından büyük ise, Çocuk Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi Çocuk Kısımı, istisnai olarak ve çocuğun kişiliği ve koşullar göz önünde bulundurularak bildirilen hükümleri uygulayabilir. Bu karar ancak, hususi olarak gerekçesi belirtilen bir hüküm ile Çocuk Mahkemesi tarafından alınabilir.

Hapis cezası (Kanun Perben, Eylül, 2002, Madde 21 ) Devlet Konseyinde hazırlanacak bir Kararname İle belirlenen şartlar altında bir cezaevinin hususi bir bölümünde ya da çocuklar için tahsis edilmiş bir cezaevinde uygulanır.

20-5- (Kanun No 92-1336, 16 Aralık 1992) Ceza Kanunun 131-8 ve 131-22den 131- 24. maddelerine bağlı ''Kamu Faydasına Çalışma Cezası'', 16-18 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır.

20-6- (Kanun No 92-1336, 16 Aralık 1992) Bir çocuk için ceza mahkumiyeti hiç bir şekilde diğer siyasi ve medeni haklarından faydalanmasına engel teşkil etmez.

20-7- (Kanun No 96-585, 1 Temmuz 1996) Cezanın ertelenmesi ve iptaline ilişkin Ceza Kanunun 132-58 ve 132-62. madde hükümleri 13-18 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır.

20-8- (Kanun No 97-1159, 19 Aralık 1997) ''Elektronik Gözetleme'' altına alınmaya ilişkin Ceza Kanununun 723-7 ve 723-13. maddelerinin hükümleri 13-18 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır.

20-9- (Kanun Perben, Eylül 2002, Madde 21) 13-18 yaş arasındaki çocuklar ''Koşullu Ertelemeye'' çevirilmiş bir hapis cezasına mahkum edildiklerinde, çocuğun ikametinin bulunduğu bölge Çocuk Hakimi, koşul tarihinin bitimine kadar CMUK 739 ve 74l-2. maddeler ile ceza infaz hakimine tevdi edilen yetkileri kullanır.

BOLUM 4 Gözetim altında Tahliye

25- (Kanun no 58-1300, 23 Aralık 1958) Gözetim altında tahliye edilen çocukların ıslahı, gözetim altında tahliye konusunda “Gönüllü Delegeler” ve “Daimi Delegeler” tarafından Çocuk Mahkemesi Hakiminin otoritesi altında sağlanmaktadır.

BOLUM 5 Farklı Hükümler

33- (Kanun Perben, Eylül 2002, Madde 22) ''Kapalı Eğitim Merkezleri'', çocukların içerisinde koşullu tecillenmiş cezalar ile bir hukuki kontrol uygulamasına tabi tutuldukları, Devlet Konseyinde Kararname ile öngörülen şartlar altında, yetkili özel veya kamu teşekkülleridirler. Söz konusu Merkezlerde, çocuklar kişiliklerine adapte edilmiş ve güçlendirilmiş bir pedagojik ve eğitimsel surece olanak sağlayan kontrol ve gözetim tedbirlerine tabi tutulurlar.

Çocuk Suçluları Kabul Eden Birim, Kurum ve Kişilere İlişkin 16 Nisan 1946 Tarih Ve 46-734 Nolu Kararname

6- Çocukları kabul eden kişi ve kurumlar, sanat öğretimi, genel eğitim, fiziki gelişime yönelik eğitim, karakter oluşumu ve ahlaki eğitimi içeren bir program dahilinde hareket etmelidirler. Ayrıca, söz konusu kişi ve kuruluşlar zorunlu eğitim ile ilgili yasal hükümlere uymak zorundadırlar.

Her kurum tarafından hazırlanan Kurum içi Yönetmelik, söz konusu zaruriyetlerin sağlanma usullerini belirtecektir. Söz konusu Yönetmelik Adalet Bakanlığı tarafından tasdik edilmelidir.

Cevap 11- Ceza Kanunu formel olarak kanunun aksini öngörmediği durumlarda suçun her tür delil ile ortaya konulacağını ifade etmektedir. (CMUK Madde 427 ve 536)

Yargılama safhasında, Yargıtay’a göre, ceza hâkimleri, taraflar tarafından elde edilen delilleri, sadece kanunsuz ve suç unsuru teşkil etmeleri nedeni ile reddedemezler. 427. madde gereği ceza hakimleri söz konusu delillerin daha sonra etkin değerlerini tespit ederler.

Genel olarak delillerin araştırılmasında 2 prensip uygulanmaktadır:

A- Kişi onuruna savgı : Delil araştırılmasında şiddet uygulanması, hiçbir gereklilik üzerine kurulamayacak ölçüde kesin bir şekilde yasaklanmıştır. (Cass. Crim., 18, Fev. 1954: D. 1954, 165). Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu tarafından tüm formları yasaklanmıştır. (Madde 3).

B- Savunma haklarına saygı: Söz konusu haklar Polisin gözaltına alma eylemini başlatmasından itibaren uygulama alanı bulmaktadır.

1. Kanunilik Prensibi: Sonucun kullanılan imkanları meşru kılamayacağı prensibi ile, Polis gerçekleştireceği faaliyetlerini yasa ve kanunlar çerçevesinde gerçekleştirmelidir. Örneğin Polisin telefon dinleyebilmesi Sulh Hakiminin otoritesi ve kontrolü altında gerçekleştirilmektedir (CMUK Madde 1 00).

2. Her tür tahriğin yasaklanması:

3. Avukat hakkı:

4. Susma hakkı

Cevap 12- Soru ilgili kişilere sorulmuş henüz cevap alınamamıştır.

Cevap 13- Gözaltına alınan her kişi, isteğine bağlı olarak, telefon aracılığı ile beraber yasadığı kişiyi veya direkt ilişkide bulunduğu akrabalarından birini, kardeşlerinden birini veya işverenini gözaltı hakkında haberdar edebilir. (CMUK Madde 63-2)

Şayet soruşturmanın salahiyeti için, Adli Polis bu hakkın kullanılmasını istiyor ise, hemen söz konusu yasaklama kararını verecek olan Savcıyı haberdar eder. (CMUK Madde 63- 2).

İNGİLTERE

Ülkelerindeki kanuni düzenlemeye göre sanık polis karakolunda kendi isteğiyle ifade verebilir. Ancak isteği dışında karakolda ifade vermesi için zorlanamaz. Kişi hazırlanacak usulüne uygun istinabe talebine istinaden mahkemece çıkartılacak bir emirle yalnızca mahkemede ifade vermeye zorlanabilir. Bunun yanında kişi konuya ilişkin hiçbir soruya cevap vermeyebilir yada ifadesini yazmayabilir. Öte yandan şahitlerden alınabilecek ifadeye ilişkin düzenleme konusunda ise, yapılan polis soruşturmalarında kişinin polis ile işbirliği yapma konusunda istekli olması durumunda herhangi bir adli merciinin önüne çıkmadan soruşturma yürütülebilmektedir.

Ülkelerinde kurulu bulunan bir telefona ait kullanıcı adı ve adresinin belirlenebilmesi için, talebin önemli bir suç hakkında yürütülen soruşturmaya esas olması, önleme amaçlı olması, kamu güvenliği ile ilgili olması gerekmektedir. Ayrıca ulusal güvenlik yada kişilerin hayat bütünlüklerine karşı ani gelişebilecek tehditlerin varlığı durumlarında bunun mümkün olacağı belirtilmektedir.

Ülkelerinden yapılan telefon görüşmelerine ilişkin kayıtların temini, ülkelerinde kurulu bulunan bir telefona yapılan görüşmelerin kayıtlarına ilişkin talepler hakkında ister sabit telefon ister mobil telefon ile ilgili olsun, ülkelerindeki bir bankada açılmış olan hesaplara ilişkin bilgiler ile bu hesaplardaki hareketlere ilişkin talepler hakkında mutlaka mahkeme kararının bulunması gerektiği belirtilmiştir.

Ülkerindeki bina ve müştemilatında yapılacak aramalar konusunda; acil olmayan telepler için istinabe talebinin gerekli olduğu, ancak acil durumlar için suçun sanık tarafından İngitere’de işlendiğine dair kuvvetli delillerin ortaya konulması durumunda istinabe talebine gerek olmadan yapılabileceği belirtilmiştir. Delillerin elde edilmesi konusunda da aynı düzenleme uygulanmaktadır. Ancak ele geçirilmesi istenen suç yada suçluya ilişkin delillerin arama müzekkeresinde ayrıca belirtilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

Ayrıca milli kanunlarının kanun uygulayıcı olmayan elemanların operasyonel amaçlı kullanımına ve yabancı ülkelerin istihbarat elemanlarının aynı amaçlı kullanımına müsede ettiği bu konuda gerekli düzenlemelerin “The Regulation of Investigatory Powers 2000” adlı kanunlarında düzenlendiği bildirilmektedir.

İngiltere’de gerçekleştirilecek telefon görüşmelerinin dinlenmesi konusunda yine “The Regulation of Investigatory Powers 2000” adlı kanunlarında düzenlemelerin yapıldığı bildirilmektedir.

Ayrıca takip tarassut ve gözetleme konularında yapılacak olan taleplerin iki grup altında değerlendirildiği, bunlardan birinci grubun Avrupa Birliğine üye ülkelerden gelen talepler olarak değerlendirilmekte iken ikinci grubu diğer ülkelerin oluşturdukları ve her iki gruba ilişkin mezkur konuda farklı uygulama prosedürlerinin bulunduğu belirtilmektedir.

İRLANDA

Cevap 1- Polis Birimleri şahitlerin ifadesini dinleme ve ifadelerini alma hakkı vardır. Bununla birlikte, şahidin ifade vermesini zorlayıcı bir durum yoktur.

Cevap 2- Polis Birimi üst araması yapılması için yazılı bir yetki talep etmemektedir. Bununla birlikte, üst araması bazı durumlarda sınırlandırılabilir. Örneğin;

a) Polis Birimleri Kamu Gücüne dayanarak yakalamada şahsın üstünü arama yetkisi vardır.

b) Uyuşturucu Maddelerin suistimali Kanunu Bölüm 23, 1977/84 kontrollü uyuşturucu madde bulundurduğu konusunda gerekçeli sebepleri bulunan bir şahsın aramasına ilişkin yetkili polis görevlisine arama yetkisini verir.

c) Ateşli Silahlar ve Saldırı Amaçlı Silahlar Kanunu Bölüm 16, 1990 Kamuya açık bir yerde insanların toplanması neticesinde Polis Birimleri barışın gereklerine uyulmayacağı konusunda ortamın bozulacağı konusunda gerekçeli sebepler bulunması durumunda polis birimlerine insanların toplandıkları yerlerde arama yetkisini verir.

Polis yetkilisi kabul edilebilir gerekçelere dayanılarak yukarıda bahsi geçen topluluklarda elinde bıçak yada herhangi bir kesici materyal bulunduran şüpheli kişilerin üstlerini söz konusu materyallerin olayla ilgili olup olmadığından emin olmak amacıyla arayabilir.

Polis yetkilileri yine kabul edilebilir gerekçelere dayanılarak yukarıda bahsi geçen topluluklarda bir yada birden fazla kişide bıçak, jilet v.b. kesici aletlerin bulunduğundan şüphelenmiş olsa da olmasa da bu topluluktaki bir kişinin kendisini herhangi bir kesici alet yada materyal ile polis yetkilisine göstermesi durumunda toplulukta bulunan bütün kişilerin kesici herhangi bir alet bulundurup bulundurmadığından emin olmak amacıyla üstlerini arayabilir.

Cevap 3- Suçla ilgili Adli Kanun 1984 Bölüm 4’e göre, bir kişinin tutuklanması durumunda tutukluluk süresinin bitimine kadar olay yerini göstermek ve olayın oluş şeklini anlatmak üzere olay yerine götürülebilir.

Devlete Karşı İşlenen Suçlar Kanunu Bölüm 30’a göre, olay yerindeki herhangi bir nesnenin yer değiştirmesi şüpheliden alınacak izne bağlıdır.

Cevap 4- Şüpheli yakalanmasından hemen sonra Mahkemeye çıkartılmasını talep etmemektedir.

Cevap 5- Avukatların amacı şüpheliye kanuni tavsiyelerde bulunmaktır.

Cevap 6- Yakalanan kişinin avukat talep etmesi durumunda, makul süre içerisinde kendisine avukat atanıncaya kadar geçecek süre içerisinde suçla ilgili olarak yazılı ifadesi alınamaz.

Bir avukatın mevcudiyetinin talep edilmediği ve tutuklu bulunan şahsın bir adli tavsiyeye ulaşma imkanının olmadığı yerlerde, kendisini karakola gelerek avukat olarak tanıtan kişinin tutuklu bulunan şahısla görüşmek istediğini belirtmesi üzerine ancak tutuklu bulunan şahsa avukatla görüşmek isteyip istemediği sorulur. Olumlu olması halinde kendisine avukatlık yapacak şahısla özel bir görüşme imkanı sağlanır. Tutuklu şahsın, polis birimi gözetimi altında ancak onların duyamayacakları bir ortamda gizli görüşme yapma imkanı vardır.

Kabul edilebilir edinim hakkı, bir başkası yada şüphelinin kendi talebine istinaden bulunan avukatın vardığının bildirilmesi ile ilgili hakkı gerekli kılmaktadır. Avukatın vardığının tutukluya bildirilmesi sahip olduğu anayasal bir haktır. Bu hak suçlanan şahsın suçluluğunu özgürce ifade edip etmeme kararını mümkün kılmak için değerlendirilen önemli bir haktır.

Cevap 7- Suçlunun ifade verme süresince bir avukat bulundurma anayasal hakkı yoktur.

Cevap 8- Avukatın şüphelinin bağlı olduğu organizasyon teşekkülü ile bağlantılı hareket ettiği olaylarda reddine ilişkin bir kanuni hüküm bulunmamaktadır.

PORTEKİZ

Cevap 1- Evet

Cevap 2- Evet

Cevap 3- Evet

Cevap 4- Gözetim altına alındıktan itibaren 48 saat içinde çıkartılması gerekir.

Cevap 5- -

Cevap 6- Hayır

Cevap 7- Hayır

Cevap 8- Hayır

Cevap 9- -

Cevap 10- -

Cevap 11- Geçersizdir ve delil olarak kullanılamaz.

Cevap 12- Sadece, tahkikat (soruşturma) tamamlandıktan sonra Cumhuriyet Savcısının resmi iddianamesini sunması neticesinde.

Cevap 13- Adli mercilere ulaşılmadan önce güvendiği bir kimseye telefon açabilir. Geçici tutuklama esnasında istisnai durumlarda haberleşmeme rejimine tabi tutulabilinir.

ROMANYA

Cevap 1-Adli tahkikatta, gerçeği bulmak için, Romanya Polisinin tanıkların ifadelerini alma hakkı ve zorunluluğu vardır.

Cevap 2-Romanya CMUK’na göre, arama üstte ve diğer yerlerde yapılır. Diğer yerlerde yapılan aramalar, savcının isteği doğrultusunda hakimin kararı ile olur. Üst araması tahkikatı yapan polis memuru, savcı yada hakim tarafından emredilebilir.

Cevap 3- Romanya CMUK’na göre, şüpheli olay yerine örneğin eylemin yeniden canlandırılması amacıyla götürülebilir yada eylem bittikten hemen sonra yakalanmış ise o anda bu yaptırılabilir.

Cevap 4-Tutuklama kararı hakim tarafından verilir. Tahkikatı yapan polis memuru 24 saatlik bir önleme kararı verebilir. Ve bu karar ile ilgili olarak hemen savcı bilgilendirilir.

Cevap 5-Avukat tahkikattan önce, sonra ve tahkikat sırasında hakkında tahkikat yapılan kişiyi kanuni olarak savunmak durumundadır.

Cevap 6-Romanya Ceza Yasası organize suçlarla ilgili herhangi bir madde içermemektedir. Bunların prosedürleri diğer suçlarınkilerle aynıdır.

Cevap 7-Romanya Ceza Yasasına göre avukat mahkeme salonu dışında tutulmaz.

Cevap 8-Romanya Ceza Yasasında eğer şüpheli kendisine bir avukat tutmadığı taktirde adli yardım zorunluluğundan bahsedilmektedir.

Cevap 9-Cezaların infazı Adalet Bakanlığı uhdesindeki Milli Hapishaneler yönetimine bağlı hapishanelerde yada askeri hapishanelerde gerçekleştirilmektedir.

Cevap 10- Romanya CMUK’ nunda gençler için özel hükümler bulunmaktadır.16 yaşından küçük olanlar ailelerinin veya velilerinin huzurunda sorgulanabilmektedirler.

Şüpheli küçük olduğunda yasal yardım (avukat) zorunludur.

Tahkikatlar boyunca sosyal hareket ve fiziksel statüyü içeren sosyal gerekle zorlayıcıdır.

Tahkikatlarda istisnai bir konu da ömür boyu hapis, 10 veya daha fazla hapis cezalarını gerektiren suçları işlediğinden emin olunan 14-16 yaş arasındaki çocukların, yalnızca savcı tarafından sadece 10 saatliğine gözaltına alınmalarıdır. Özgürlüğü tahdit eden diğer cezalar bunun için yeterli değildir. Geçici tutuklama süresi en az 15 gün en çok 60 gündür. Fakat ömür boyu hapis cezasını gerektiren şiddet içeren suçlarda bu süre 180 güne kadar uzatılabilir.

16 yaşından büyük çocuklar 20 günlüğüne geçici olarak tutuklanabilir fakat bu süre 90 günü geçmez. Sadece ömür boyu hapis cezasını veya 10 yıl yada daha fazla hapis cezasını gerektiren istisnai olaylarda bu süre 180 güne kadar uzatılabilir.

Küçük çocuklar sadece 3 günlüğüne tutuklanabilirler.

Tutuklanan veya gözaltına alınan küçükler yetişkinlerden ayrı olarak muhafaza edilirler.

14 yaşından küçük olanların cezai sorumlulukları yoktur ve kendilerine ceza verilemez.

14-16 yaşları arasındakilerin mümeyyiz olmaları durumunda (kendi kararlarını etkileyecek fiziksel etki olmadan) cezai sorumlulukları vardır.

Küçüklere verilecek cezalar 5 yılı geçmeyecek şekilde yarı oranında indirilir.

Cevap 11-Yasal yoldan elde edilmeyen deliller veya delil anlamında gelen şeyler mahkemece kabul edilmez.

Cevap 12-Avukatın dosyayı inceleme ve içindeki dokümanın birer kopyasını isteme hakkı vardır.

Cevap 13-Tutuklandıktan sonraki 24 saat içerisinde hakim sanığın ailesine alınan önlemler hakkında bilgi vermek zorundadır. Özel olaylarda, tahkikatı yapan polis, savcıya, sanığın ailesine bilgi verilmesinin tahkikatı etkileyeceğini bildirebilir ve böylece bu olaylarda ailenin haberdar edilip edilmeyeceğine savcı karar verecektir. Şüpheli aile tarafında ziyaret edilebilir, mektupları veya kendisine gelen telefonları kabul edebilir. Bu önlemlerin zorlanması bir kısmını bir kenara itilmesine neden olabilir.